Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Düzenlenen Yaptırımlar Nelerdir?
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında düzenlenen yaptırımlar Suçlar ve Kabahatler olmak üzere iki ayrı başlık altında düzenlenmiştir.
A)Türk Ceza Kanunu Kapsamında Düzenlenmiş Suçlar
Türk Ceza Kanunu (TCK) 135 ila 140. Maddeleri arasında yer alan suçlar ile yaptırımlar düzenlenmiştir. Suçu işledikleri sabit olanlar işbu maddeler karşısında hapis cezası ile karşı karşıya kalabilirler.
Aşağıda yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı değildir. Bu nedenle savcılığa herhangi bir şikâyete tabi olmaksızın resen soruşturma başlatılabilir.
Aşağıdaki suçlara ilişkin yargılamalar görevli Asliye Ceza Mahkemelerinde yapılacaktır.
Madde 135 - Kişisel verilerin kaydedilmesi (1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Kişisel verinin, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Madde 136 - Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
(1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Madde 137 – Nitelikli haller (1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların;
a) Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle, b) Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Madde 138 – Verileri yok etmeme
(1) Kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına karşın verileri sistem içinde yok etmekle yükümlü olanlara görevlerini yerine getirmediklerinde bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Suçun konusunun Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre ortadan kaldırılması veya yok edilmesi gereken veri olması hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.
Madde 139 – Şikâyet (1) Kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve verileri yok etmeme hariç, bu bölümde yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.
Madde 140- Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması (1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
B)Kabahatler:
Kabahatler, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 18.maddesinde Kabahatler başlığı altında düzenlenmiştir.
Kabahatler
MADDE 18
(1) Bu Kanunun;
a) 10 uncu maddesinde öngörülen aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmeyenler hakkında 5.000 Türk lirasından 100.000 Türk lirasına kadar,
b) 12 nci maddesinde öngörülen veri güvenliğine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında 15.000 Türk lirasından 1.000.000 Türk lirasına kadar,
c) 15 inci maddesi uyarınca Kurul tarafından verilen kararları yerine getirmeyenler hakkında 25.000 Türk lirasından 1.000.000 Türk lirasına kadar,
ç) 16 ncı maddesinde öngörülen Veri Sorumluları Siciline kayıt ve bildirim yükümlülüğüne aykırı hareket edenler hakkında 20.000 Türk lirasından 1.000.000 Türk lirasına kadar, idari para cezası verilir.
(2) Bu maddede öngörülen idari para cezaları veri sorumlusu olan gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri hakkında uygulanır.
(3) Birinci fıkrada sayılan eylemlerin kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları bünyesinde işlenmesi hâlinde, Kurulun yapacağı bildirim üzerine, ilgili kamu kurum ve kuruluşunda görev yapan memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında görev yapanlar hakkında disiplin hükümlerine göre işlem yapılır ve sonucu Kurula bildirilir.
Kurul Tarafından Yapılan Bir İnceleme Neticesinde Suç Unsuruna Rastlanılması Halinde Nasıl Bir Yol İzlenecektir?
Kurul tarafından yayınlanan rehberde Kurul tarafından yapılan bir inceleme neticesinde suç unsuruna rastlanılması halinde bunun hakkında bir düzenleme olmadığı görülmektedir. Ancak TCK gereğince yetkili makamlara bildirimde bulunulacağı ifade edilmiştir.
Ayrıca bir fiil hem kabahat hem de suç oluşturuyorsa sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanacağı ifade edilmiştir. Çünkü bu durum Kabahatler Kanununda düzenlenmiştir.
İdari Para Cezası Kime Kesilecek?
Bahsi geçen idari para cezası veri sorumlusu olan şirketin tüzel kişiliğine veya veri sorumlusu olan gerçek kişiye kesilecektir. Çünkü veri sorumlusu Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında kişisel verilerin işlenme amaçlarını ve vasıtalarını belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu kişidir. Veri sorumlusu üzerindeki denetim ve gözetim yükümlülüğünü de hiçbir şekilde başka bir kişiye aktaramamaktadır. Dolayısı ile idari para cezasının muhatabı veri sorumlusunun bizzat kendisidir. Eğer veri sorumlusu bir şirket ise idari para cezasının muhatabı direkt olarak şirketin tüzel kişiliğidir.
Kurul Ceza Keserken Nelere Dikkat Etmektedir?
İdari para cezasının uygulanması için izlenmesi gereken yol 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun da düzenlenmiştir.
KABAHATLER KANUNU
İdarî para cezası
Madde 17
(1) İdarî para cezası, maktu veya nispi olabilir.
(2) İdarî para cezası, kanunda alt ve üst sınırı gösterilmek suretiyle de belirlenebilir. Bu durumda, idarî para cezasının miktarı belirlenirken işlenen kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumu birlikte göz önünde bulundurulur.
(3) (Değişik: 6/12/2006-5560/32 md.) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri tarafından verilen idarî para cezalarının ilgili kanunlarında 1/6/2005 tarihinden sonra belirlenen oranın dışındaki kısmı ile Cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemeler tarafından verilen idarî para cezaları Genel Bütçeye gelir kaydedilir. Sosyal güvenlik kurumları ile mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezaları kendi bütçelerine gelir kaydedilir. Diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen idarî para cezaları ise, ilgili kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Genel Bütçeye gelir kaydedilir. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının verdiği para cezaları, kendi kanunlarındaki hükümlere tâbidir. Kişinin ekonomik durumunun müsait olmaması halinde, idarî para cezasının, ilk taksitinin peşin ödenmesi koşuluyla, bir yıl içinde ve dört eşit taksit halinde ödenmesine karar verilebilir. Taksitlerin zamanında ve tam olarak ödenmemesi halinde, idarî para cezasının kalan kısmının tamamı tahsil edilir.
(4) (Değişik: 6/12/2006-5560/32 md.) Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idarî para cezalarına ilişkin kesinleşen kararlar, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairelerine gönderilir. Sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezaları, ilgili kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı takdirde, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kendileri tarafından tahsil olunur. Diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen ve Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmeyen idarî para cezaları, ilgili kanunlarında özel hüküm bulunmadığı takdirde genel hükümlere göre tahsil olunur.
(5) İdarî para cezası tamamen tahsil edildikten itibaren en geç bir ay içinde durum, ilgili kamu kurum ve kuruluşuna bildirilir.
(6) Kabahat dolayısıyla idarî para cezası veren kamu görevlisi, ilgilinin rıza göstermesi halinde bunun tahsilatını derhal kendisi gerçekleştirir. İdarî para cezasını kanun yoluna başvurmadan önce ödeyen kişiden bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme, kişinin bu karara karşı kanun yoluna başvurma hakkını etkilemez.
(7) İdarî para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu suretle idarî para cezasının hesabında bir Türk Lirasının küsuru dikkate alınmaz. Bu fıkra hükmü, nispi nitelikteki idarî para cezaları açısından uygulanmaz.
Gerekçe
Madde 17- Madde metninde, idarî para cezasına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
Birinci fıkrada, idarî para cezasının maktu veya nispi olabileceği kabul edilmiştir. İkinci fıkrada, idarî para cezasının, kanunda alt ve üst sınırı gösterilmek suretiyle de belirlenebileceği öngörülmüştür. Bu durumda, idarî para cezasının miktarı belirlenirken, işlenen kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumunun birlikte göz önünde bulundurulacağı belirtilmiştir.
Üçüncü fıkrada, idarî para cezasının, Devlet Hazinesine ödeneceği kabul edilmiştir. Bu hükümle, çeşitli mevzuatta yer alan idarî para cezasının münhasıran ilgili kamu kurum ve kuruluşunun geliri olduğu yönündeki düzenlemelerin oluşturduğu sakıncanın giderilmesi amaçlanmıştır.
Keza üçüncü fıkra metninde, idarî para cezasının belli koşullarda taksitle ödenmesine imkân tanıyan bir düzenleme yapılmıştır.
Dördüncü fıkrada, idarî para cezalarının tahsiline ilişkin rejim belirlenmiştir.
Beşinci fıkrada, tekerrür hükümlerinin uygulanması açısından önem taşıması dolayısıyla, ilgili mal memuru tarafından idarî para cezası tamamen tahsil edildikten itibaren belli bir süre zarfında durumun ilgili kamu kurum ve kuruluşuna bildirilmesi gerektiği yönünde düzenleme yapılmıştır.
Altıncı fıkrada, idarî para cezasının bu hususta karar veren kamu görevlisi tarafından da tahsil edilebilmesine imkân tanıyan bir düzenleme yapılmıştır. Ancak, bunun için, hakkında idarî para cezası verilen kişinin rızasının olması gerekir.
Yedinci fıkrada, idarî para cezasına ilişkin tutanak içeriğinde yer alması gereken bilgilerle ilgili düzenleme yapılmıştır.
Maddenin son fıkrasında ise, kanunlarda öngörülen idarî para cezası miktarlarının enflasyondan etkilenmesi halinde yeniden belirlenmesine ilişkin düzenleme yapılmıştır. Ancak, bu hüküm, niteliği itibarıyla nispi idarî para cezaları açısından uygulanamaz.
Görüldüğü üzere Kurul idari para cezası uygularken veri sorumlusunun işlediği kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumunu birlikte göze almaktadır. Ayrıca 17. maddenin gerekçesinde ‘’ Bu durumda, idarî para cezasının miktarı belirlenirken, işlenen kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumunun birlikte göz önünde bulundurulacağı belirtilmiştir. ‘’ denilerek idari para cezası uygulanırken hakkaniyetin göz önüne alınması gerektiği düzenlenmiştir.
Kabahatler Kanunu’nun 17. Maddesi ve gerekçesinden anlaşılmaktadır ki Kişisel Verileri Koruma Kurulu idari para cezası yaptırımını uygularken aynı ihlali gerçekleştiren iki farklı veri sorumlusuna, ekonomik durumlarındaki farklılıklara göre farklı cezalar uygulayabilir.
コメント